Nezaket Dili, Sevgi Dili
Nezaket, toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini anlatan kurallardır. Yazılı kurallar değildir ama herkes bu kurallara uyarak toplumda huzur ve güveni oluşturur. Tavır, duruş, konuşma ve beden dili nezaket kurallarını kapsar. Toplum içinde yaşayan insanların karşılıklı anlaşması, gelişmesi ve mutluluğu bu kuralları ne kadar uygulayıp uygulamadığına bağlıdır.
Nezaket,kişisel gelişimimizin bir parçasıdır. Bu gelişim ailede başlar, okulda ve iş hayatında devam eder, ömür boyu da sürer.
“Özür dilerim.”, “Teşekkür ederim.”, “Rica ederim.”, “Lütfen!”, “ Nasılsınız?”, “Günaydın.”, “Size nasıl yardımcı olabilirim?” nezaketi ifade eden sözcüklerden yalnızca birkaçı. Bu sözcükler o kadar sihirlidir ki; bazen çıkabilecek büyük bir tartışmayı engeller, bazen de bir sorunun çözümü olur. Gönül alır, yürekleri ısıtır, gülümsetir.
Yalnız bu sihirli sözcükleri kullanmak yeterli olmuyor. Yaşamımız boyunca nazik, duyarlı ve sorumlu davranmak zorunda olduğumuz durumlar vardır.
Yaşadığımız çevreyi; öncelikle odamızı, evimizi, apartmanımızı, sokağımızı, okulumuzu temiz tutmak ne büyük bir inceliktir.
Havayı, suyu, yeşili, ormanı korumak doğaya karşı nezakettir.
Büyüklere karşı saygılı davranmak,onlara yardım etmek, güçlerinin yetmediği yerde güç olmak, gönüllerini almak, hatırlarını sormak terbiye kuralıdır, duyarlılıktır.
Çocukları korumak, onlarla ilgilenmek, vakit geçirmek, sevindirmek büyüklüktür.
Hayvanlara zarar vermemek, onlara su ve yiyecek sağlamak, bakımları ile ilgilenmek ödevdir, saygıdır.
Başkaları hakkında bilip bilmeden yorum yapmamak, özel alanlarına girmemek, eşyalarını kullanmadan önce izin istemek, karşımızdaki kişileri saygıyla dinlemek, önemsemek, toplu taşıma araçlarında yüksek sesle konuşmamak, sıra beklemek, başkalarının sırasına saygı göstermek, çevremizdeki kişilerin duygularını ve hassasiyetlerini göz önünde bulundurmak, kaba, küfürlü, aşağılayıcı ifadeler kullanmamak, sofra kurallarına uymak, temiz, düzgün, abartısız giyinmek, gereksiz para harcamamak, hiç üretmeden tüketmemek, çöpe ekmek ve yiyecek atmamak gerçek nezakettir.
Sevgili çocuklar, dilimizden nezaket sözcükleri hiç düşmesin. Ailelerimizi, toplumu, geleceğimizi düşünen, elimizdekilerin kıymetini bilen, gereksiz tüketimden kaçınan, gerçek nezaketi özümsemiş bireyler olarak yaşayalım.
Erdal KARASU
Yazarİlçede tek katlı, toprak damlı, bahçeli bir evde oturuyorduk yıllar önce. Ortaokula gidiyordum daha. Babam başka bir kentte görev yaptığı için hafta sonları eve gelirdi.Bir sonbahar günü, akşama doğru...
Yazar: Erdal KARASU
Oruçların tutulduğu, yardımlaşma, hoşgörü, sevgi, saygı ve ibadetle geçirilen aydır Ramazan. Bizim için önemlidir, hazırlıklar yapılır, özlemle beklenir, coşkuyla karşılanır. Ardından gelen bayram gün...
Yazar: Erdal KARASU
Soğuk, karlı, yağışlı geçen kış günlerinin ardından baharın müjdecisidir çiçekler. Havaların ısınması ile tarlalarda birdenbire bitiveren, ömrü kısa, güzelliği ömre bedel papatyalar, koparmaya kıyamad...
Yazar: Erdal KARASU
Sevgili çocuklar;Eylül ayında yeni bir eğitim-öğretim yılı başladı. Geçen yıla göre bir yaş büyüksünüz ve bir üst sınıfa gidiyorsunuz. Okul kurallarını da daha iyi biliyorsunuz. Okula ilk başladığınız...
Yazar: Sırrı ER