KUTLU ZAMAN RAMAZAN
“Ramazan geldiğinde cennet kapıları açılır¸ cehennem kapıları kapanır; şeytanlar ise zincire vurulur…” 1
“Ramazan geldiğinde cennet kapıları açılır¸ cehennem kapıları kapanır; şeytanlar ise zincire vurulur…” 1
Kur’an-ı Kerim’de üzerine yemin edilerek değer atfedilen¸ insanoğlunun ise daha çok yokluğunda değerini bildiği bir hazinedir zaman. Zaman kavramı¸ başlı başına önemli olmakla birlikte¸ bazı zaman dilimleri daha özel anlamlar taşıyabilmektedir. Asırlar içerisinde Asr-ı Saâdet özel olduğu gibi¸ günlerden Cumanın¸ gecelerden Kadir gecesinin¸ aylardan ise Ramazan’ın çok ayrı bir yeri bulunmaktadır.
Müminler için kulluk ve sabır ayı olan Ramazan-ı Şerif ile rahmete susayan gönüller yeşermekte¸ ruhlar bu mana ikliminde her yıl yeniden tazelenmektedir. Peygamberimiz¸ (s.a.v) bu ayın feyzini Buhâri¸ Muslim ve Nesâî gibi hadisçilerin Savm bölümünde naklettikleri bir hadislerinde şöyle ifade etmektedir:
“Ramazan geldiğinde cennet kapıları açılır¸ cehennem kapıları kapanır; şeytanlar ise zincire vurulur…” 1
İmam Muslim rivayetinde “Ramazan geldiği zaman göğün rahmet kapıları açılır” şeklinde yer almaktadır. Hadiste Ramazan’ın manevi havası içerisinde insanların ibadetlerle daha fazla meşgul olmaları¸ hayır ve hasenata yönelmeleri sonucu daha çok Allah’ın rahmetine nâil olacakları¸ böylelikle adeta cennet kapılarının açılmış olması anlatılmak istenmektedir. Gerçekten de Ramazan’da gönüller Kur’an’la nurlanmakta¸ nefisler oruçla terbiye edilmekte¸ yapılan hayır ve hasenatla yüzler gülmekte ve cennetin kokusu bir ay boyunca inananlar tarafından hissedilmektedir.
Ramazan’ın önemi¸ mü’minler için bir rehber¸ rahmet ve müjde olan2 Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirilmeye başlamasından kaynaklanmaktadır. Cebrail (a.s) ilk vahyi Peygamberimize bu ayda getirmiş ve kendisine risalet görevi bu ayda verilmiştir. İçerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin bulunduğu Ramazan’ın önemi Kur’an’da şöyle belirtilmiştir: “Ramazan ayı¸ insanlara yol gösterici¸ doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.“3
Kur’an ayı olan Ramazan’da yalnız okunan mukabelelerle yetinilmemeli¸ ruhlar onunla tazelenmeli¸ yeniden hayat bulmalıdır. Ramazan aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’in hayatımızla daha çok bütünleştiği¸ onun ayetlerinin zihinlerimize nakşedildiği ay olmalıdır.
On bir ayın sultanına ulaşmış olmanın şükranı olarak¸ Ramazan’da oruçlar tutulur. Bu aynı zamanda sabır imtihanından geçmektir. Oruç¸ insanın yalnız Rabbinin rızasını gözeterek kendine hakim olması¸ bu yolla kendini terbiye etmesidir. İnsanın kemal yolculuğunda zor ama eğitici bir yöntem olan oruç ile vücut aç kalsa da¸ ruh manevi yönden doyuma ulaşmaktadır. Zira oruç yalnız yemeden içmeden uzaklaşmak demek değildir¸ kişinin eline¸ diline¸ kalbine hakim olması¸ tüm uzuvlarını haramdan korumasıdır. Böylece beden için sıhhat kaynağı olan oruç¸ aynı zamanda bencillik¸ yalan¸ hırş cimrilik¸ hased gibi manevi hastalıklara da şifa olabilmektedir. Böyle olmaması halinde tutulan oruçların bir değerinin olmadığı¸ sevgili Peygamberimizin bir hadisinde şöyle ifade edilmektedir:
“Yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmayan kimsenin¸ yemesini içmesini bırakmasına Yüce Allah değer vermez.”4
Maddi ve manevi arınma şuuruyla tutulan oruçlar vesilesiyle Peygamberimiz’in (s.a.v) “Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa¸ geçmiş günahları bağışlanır”5 müjdesine nâil olunabilir.
Ramazan¸ aynı zamanda insanların ibadetlerle yoğunlaşarak manevî bir arınmanın gerçekleştiği aydır. Ramazan’da kulluk şuuruna varan insanlar¸ hem bireysel hem de toplumsal olarak yenilenmekte¸ bu ayın feyiz ve bereketinden nasiplenmektedirler.
Kur’an ve oruç ayı olmasının yanında Ramazan¸ mü’minler için kardeşlik duygularının doruğa ulaştığı bir infak ayıdır. Bu ayda iftar sofralarında bir araya gelen gönüller kaynaşmakta¸ verilen zekat ve sadakalarla insanlar arasında dayanışma sağlanmaktadır. “Ramazan ayında bir oruçluya iftar yemeği veren kimseye¸ oruç tutan kimse kadar sevap yazılır¸ oruç tutan kimsenin sevabından hiçbir şey eksilmez”6 hadisinde belirtilen mükâfata ulaşmak için ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatılmaktadır. Rahmet ayında kalpler yumuşamakta¸ şefkat¸ merhamet ve cömertlik hislerinin yoğunlaşmasıyla yoksulların¸ kimsesizlerin yüzü gülmektedir. Aynı zamanda¸ tutulan oruçlar sayesinde insanlar nimetin kadrini bilmeyi öğrenmekte¸ çevrelerindeki muhtaçların durumunu daha iyi anlayabilmektedirler.
Her yeni Ramazan¸ yeni bir başlangıç olmalıdır. Bu ay¸ aynı zamanda ömürlerin muhasebesinin yapıldığı¸ insanların eksikliklerinin farkına vararak yenilendiği bir diriliş mevsimidir. Ramazanda yapılan hasbihalle daha şuurlu bir kul olma yolunda adımlar atılmalıdır.
Bir yıl boyunca özlemle beklenen kutlu zamanlar için kalpler hazırlanmalı¸ Ramazan layık olduğu şekilde karşılanmalıdır. Her biri altın değerinde olan bu zaman dilimi en iyi şekilde değerlendirilmelidir. Sahurlarla¸ terâvihlerle¸ oruçla¸ gönülden niyazlarla dolu dolu geçirilip ihya edilmelidir.
Dipnotlar
1- Buhârî¸ Savm¸ 5¸ had. no: 1898; Muslim¸ Sıyâm¸ 1¸2¸ had. no: 1079; Nesâî¸ Sıyâm¸ 3¸ had. no: 2099.
2- Nahl 16/89.
3- Bakara¸ 2/185.
4- Buhârî¸ Savm¸ 8¸ had. no:1903.
5- Buhârî¸ Savm¸ 6¸ had. no: 1901.
6- Tirmizî¸ Savm¸ 82¸ had. no: 807.
Rukiye AYDOĞDU
YazarŞeyh Abdurrahman Erzincanî’nin soyu, Orta Asya’dan gelerek Erzincan’a yerleşmiştir. Evlâd-ı Rasûl’den ve Yıldırım Bâyezîd devri meşayihlerindendir. Zamanının gerekli ilimlerini memleketi olan Erzincan...
Yazar: Resul KESENCELİ
Tonton tavşan yavrularını gezdiriyordu. Onlara ormanı tanıtmaya çalışıyordu. - Yavrularım, ağaçlara, yapraklara, otlara bakın ne güzel. Kelebekler uçuşuyor dört yanda. Pamuk: - Evet. Kır çiçe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Daha çok küçükken rahmetli dedem beni sık sık sevindirirdi. Yattığım odadan salona kadar geçeceğim yola aralıklarla bir bir bozuk ve kâğıt para koyardı. Sonra da seslenerek beni çağırırdı. "Tarık, ge...
Yazar: Erdal KARASU
1. DİLEDİĞİNE MADDÎ VE MÂNEVÎ NİMETLERİNİ BOL BOL VEREN, RUHLARI BEDENLERE YAYAN El-Bâsıt da bir şeyi yayan ve genişleten demektir. Yüce Allah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-...
Yazar: somuncueditor