İstanbul’un Yıldızı
Filmlere, şarkılara, şiirlere, romanlara ve aklımıza gelebilecek her türlü sanat eserine ilham kaynağı olacak kadar büyüleyici bir güzelliğe sahip şehirdir İstanbul… Yüzyıllara dayanan geçmişiyle farklı kültürlerin, dinlerin kesişim noktası olmuş, Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış; bu nedenle de sayısız tarihî eser ve güzellik barındırmaktadır. Bizlere bırakılan bu eserler ayrı ayrı değerlidir, önemlidir, gelecek nesillere korunarak aktarılmalıdır.
Bu eserlerden biri var ki; İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde Yıldız Parkı’nın hemen yanı başında yıllardır merakla gezmeyi, görmeyi, incelemeyi beklediğimiz Yıldız Sarayı. Yakın zamanda İstanbullulara kapılarını açtı.
İlk kez Sultan III. Selim annesi Mihrişah Sultan için yaptırmış, padişahlara ev sahipliği yapmış, son olarak II. Abdülhamid döneminde ana saray olarak kullanılmıştır.
Ana kapıdan içeri giren meraklı ziyaretçileri asırlık ağaçlar, yemyeşil çimenler, çeşit çeşit çiçekler, büyükçe bir göl, kış bahçeleri, çeşmeler, köprüler karşılıyor, hoş geldin diyor.
Ana bahçe içinde ayrı ayrı yapılmış köşklerin ince mimarisi, her bir odanın zevkle döşenmiş mobilyaları, kullanılmış birbirinden nadide eşyalar, mücevherler, madalyalar, silahlar, yazı takımları gezenleri hayran bırakıyor.
O dönemde sarayda yaşamış kadınlara, padişah annelerine ait harem dairesi, özel yapılmış hamam bölümü ilgiyle geziliyor.
Binlerce değerli kitap barındıran ayrı bir kütüphane ve okuma bölümü yapılmış olması gurur veriyor.
Saray içinde kurulmuş marangozhane ve tahta oymacılığına meraklı olan II. Abdülhamid’in elinden çıkmış eserler hayranlıkla inceleniyor.
Saray içinde kurulmuş tiyatro merkezi de gelenleri hayrete düşürüyor.
Her ne kadar Yıldız Sarayı’nın gölgesinde kalsa da çıkışta yer alan Yıldız Camii dikkatlerden kaçmıyor. II. Abdülhamid tarafından özel olarak yaptırılan, Osmanlı mimarî çizgisinden uzak, kubbe bezemelerinde eşine rastlanmayan mavi üzerine yıldız işlemeleriyle, ilginç yapısıyla ziyareti hak ediyor.
Böylesine kıymetli eserleri inceledikten sonra; Yıldız Sarayının hemen yanı başında Boğazın harika manzarasına hâkim bir tepede yer alan Boğazın manevi dört koruyucusundan biri Yahya Efendi Türbesini de ziyaret etmeden olmaz. Diğerleri Üsküdar’da Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri, Sarıyer’de Telli Baba, Beykoz’da Yûşa Hazretleri hatırlanıp dualar ediliyor.
Geçmişten günümüze kadar korunarak gelen böylesi değerli eserleri gezmeli, görmeli, gelecek nesillere aktarmalıyız.
Erdal KARASU
YazarArkadaşlarımız, akrabalarımız, yakınlarımız, komşularımız, çevremizdeki pek çok kişiyle hiçbir çıkar gözetmeksizin kurduğumuz bağdır dostluk. İçi boş bir kavram değildir, ağırlığı, sorumluluğu, güzell...
Yazar: Erdal KARASU
Dedemlerin bizi ziyaretinin ikinci günüydü. Dedem her fırsatta Peygamberimiz’i anlatmaya devam ediyordu. Hadislerin, Peygamberimiz’in sözleri, sünnetleri ise yaptıkları olduğunu hemen kavramıştım. Pey...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Anne, baba ve çocuklardan kurulan en küçük topluluktur aile. Ailelerimizi oluşturan bireyler hayatımız boyunca bize en yakın olan, en çok destek veren, bizi her hâlimizle kabullenip seven kişilerdir. ...
Yazar: Erdal KARASU
Sevgili çocuklar;Bir yıl daha geçti. 2024’teki sevinçler, üzüntüler, mutluluklar, başarılar, özlemler… Hepsi terk etti bizi birer birer. Giden yıl bize ait belgeleri topladı ve “Elveda!” dedi. N...
Yazar: Sırrı ER