Hak Âşıkları
Yatak yatmaz taş yastığa baş koyar
Seherde çırası yanar âşığın
Yârinden başkası olunca ağyar
Dili maşuğunu anar âşığın
Maşuğundan ayrı kalsa dertlenir
Tenhaları mekân edip yurtlanır
Göz göz olup yaraları kurtlanır
Yarası içerden kanar âşığın
Susuz kalır susuzluğun bilemez
Ondan gayrı başkasını dilemez
Elin atıp gözyaşını silemez
Akar gözlerinden pınar âşığın
İniş bilmez yokuş çıkar yolları
Yalın ayak geçip gider çölleri
Mecnun gibi garip olur halleri
Bilmeyen derdini kınar âşığın
Firkat yükün denk eylemiş sırtına
Dinmez yüreğinde kopar fırtına
Ahı göğü delip çıkar zatına
Mevla’sı aşkını sınar âşığın
Hilkati âşıklık var ise serde
Mihnete katlanıp düşesin derde
Gerçek âşıklara açılır perde
Vuslatı bayrama döner âşığın
Ramazan PAMUK
ŞairBu toprağı vatan kılan büyük rûhların izinde giden bilge şahsiyetler yetişmiştir. Vatan kılmaktan murâd, kılıçla açılan şehir kapısından içeri girdikten sonra orayı “bizim şehrimiz" hâline getirmektir...
Yazar: Bilal KEMİKLİ
17.Yüzyıl Osmanlı Devletinde Bursevî’nin Mürşidi Osman Fazlı Efendiİsmail Hakkı Bursevî, Celvetiye mürşidi Osman Fazlı Efendi’ye intisap etmiştir. Onun terbiyesinde yetişmiş tasavvufî eğitimini tamaml...
Yazar: Resul KESENCELİ
Bırakalım nefret kiniGül gönülden bayram olsunYasaklamış İslam diniSil gönülden bayram olsunYaradan yaratmış biziNe güzel donatmış biziKürdü Lazı ve ÇerkeziGel gönülden bayram olsunGözü yaşlı olana gi...
Şair: Ramazan PAMUK
Nasîhat, Arapça “Nush” kökünden türemiş olup “saf, hâlis olmak” anlamına gelir. Bu kelime, başkasının hata ve kusurunu düzeltmek için çaba göstermek, iyiliği teşvik etmek ve kötülükten kaçınmaya yönel...
Yazar: Oğuzhan AYDIN