GÜVENİLİR OLMAK
Sevgili çocuklar; Hepimiz topluluk içinde yaşıyoruz. Diğer insanlarla ilişkiler kurup geliştiriyoruz. Bu ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinden dostluklar meydana geliyor. Dostlukların uzun sürmesinde en önemli faktör güven duygusudur. Güven duygusu kaybolursa dostluk sona eriyor. Çünkü kimse güvenilir olmayan biriyle dost olmak istemiyor. Hiç yalan söylemeyen, kendisine teklif edilen bütün ödüllere rağmen, doğruluktan ve doğru sözlülükten ayrılmayan Peygamberimiz’e “Muhammedü’l-Emin/Güvenilir Muhammed” denildiğini biliyoruz. İyi bir Müslüman, Peygamberimiz’in; “Doğru sözlülük iyiliğe, iyilik de cennete götürür.” sözünü unutmaz, doğru sözden, iyilikten ayrılmaz. Ahlâklı, yardımsever, ikiyüzlü, doğru, mert, güvenilir gibi sıfatlar, başkalarına karşı davranışlarımıza göre yakıştırılır. İyi bir Müslüman, her zaman ve her yerde doğru davranmayı kendisine ilke edinmiştir. Kimseyi aldatmaz, ikiyüzlü davranmaz, büyüklerine, öğretmenine göstermelik değil, gerçek ve içten bir saygı gösterir. Mevlâna: “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!” sözüyle, kişinin dosdoğru olmasını öğütler. Kimi satıcılar alış verişte, ölçü ve tartıda alıcıyı aldatırlar. Hileli, bozuk, çürük ürünleri güzel ve sağlam diye satmaya çalışırlar. Pazarda meyve ve sebzenin güzelini gösterip, çürüğünü çantamıza doldurmak isterler. Böylece alıcıyı aldatmayı düşünürler. Sevgili çocuklar; Peygamberimiz: “Bir Müslüman’a zarar veren, onu aldatan kimse bizden değildir.” sözüyle başkalarına zarar verenleri uyarmıştır. Peygamberimiz, alış verişte doğruluktan ayrılmayan tüccarı ise; “Güvenilir ve doğru hareket eden bir tüccar, kıyamet günü peygamber ve şehitlerle beraberdir.” sözüyle müjdelemiştir. Düşünce, söz ve davranışlarda doğru insanlardan oluşan bir toplum, huzur ve güven içindedir. Böyle toplumlarda; kötülükler azalır, insanlar birbirlerine güvenir, sevgi ve saygıya dayalı bir hayat yaşanır.
Sırrı ER
YazarUçan Topaç Deneyin Yapılışı Minik mıknatısın üstüne kürdanı yerleştirip topaç şeklini verelim. Mıknatıs ve topacın kutupları birini itecek yönde olmalı. Camı mıknatısa mesafeli tutarak camın üze...
Yazar: Nisa ERCİYES
Ortalık şenlenir bahar gelinceÇiçekler yağmurla yıkar yüzünüÇözülür dağların beyaz saçlarıKuş sesleri doldurur her yanıSevgili çocuklar;Sizi bilmem ama ben en çok ilkbaharı severim. Tabiatın yeniden d...
Yazar: Sırrı ER
Genç dağ keçisi kaşlarını çattı. Esen soğuk rüzgâr hoşuna gitmemişti. Dağların zirvelerinde, kayalıkların arasında yaşamak onu mutlu etmiyordu. Her an düşme korkusu yaşıyor, adımlarını korkarak atıyor...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Araba nihayet köyümüze gelmişti. Çocukluk yıllarımın geçtiği ve her yanını iyi bildiğim bu yöreye gelmiş olmanın sevinciyle şoföre seslendim;- Yol ayrımında inecek var!Tozlu topraklı bu köy yolunda za...
Yazar: Sırrı ER