Gül Kokan Mabet
Yemyeşil bir vâdinin gül kokulu mâbedi
Beş vakit müjde verir Ezânı Muhammedi
Yıllardır anlatılır, eskilerin deyişi
Abdestsiz yapılmamış câminin hiçbir işi
Sırtlarda getirmişler çangalları, taşları
Harç kabına karışmış muhabbet gözyaşları
Analar sevap diye yün seccade dokumuş
Rahlelerin başında nice hâfız okumuş
Karşısından çay akar şırıl şırıl yol boyu
Gözbaşı’ndan dökülür şadırvanların suyu
Ezandan önce gelir mahallenin eşrafı
Edeple, tevâzuyla doldururlar ön safı
Huzuru fark ediyor kapısından girenler
Asırlar öncesinde saf tutmuş alperenler
Yüce dergâhta saklı kulun ecir hissesi
Bülbülü kıskandırır müezzinlerin sesi
Kandil gecelerinde şerefeler şenlenir
Tekbirler, ilahiler huşu ile dinlenir
Dört tarafı donatmış, süslemiş kesme taşlar
Arınmak ümidiyle secdeye varır başlar
Kubbesi olmasa da tavanı ahşap direk
Manevî ikliminde feyizle çarpar yürek
Sanki bir mısra gibi zarâfetle çevreler
Gökyüzüne açılmış ahşaptan pencereler
Mihrabına işlemiş kandillerin kokusu
Minberinden okunur sanatının dokusu
Tarihin hâfızası, ecdat bırakmış izi
Avludaki türbede medfundur Yahya Gâzi
Ruhları serinletir çınarların gölgesi
İklime eşlik eder kuşların eşsiz sesi
Güzel coğrafyamızın taş mîmârî mâbedi
Ezanların dinmesin minârenden ebedî
Ahmet Sami BENLİ
Şâir
Gece pusluydu. Kapkaranlıktı her yer. Sanki ay'ı ve yıldızları göklerden çalmışlardı. Herkes günün yorgunluğunu atmak için uzanmıştı yatak veya koltuklarına. Kimisi de çoktan uykuya dalmıştı. Sıradan ...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
1870’lerden itibaren Avrupa ve Amerika’da, sözde ‘uygar’ insanları eğlendirmek amacıyla fuarlar ve hayvanat bahçeleri gibi yerlerde kolonilerden getirilen farklı renkten ve ırktan insanlar teşhîr edil...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Yüce Allah Âl-i İmrân Sûresi 103. âyette şöyle buyurmaktadır:﴿وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنْتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ...
Yazar: Mehmet SOYSALDI
Bazı şahsiyetler vardır ki, yüzlerce isim arasından öne çıkar, size gülümser, kendilerini hatırlatırlar. O şahsın çehresi gözünüzün önünde beliriverir, sîmâsı ayan beyân olur. Yüreğinizde yer etmiştir...
Yazar: Mehmet Nuri YARDIM