FATIMA BİNTİ YEMAN (R. ANHÂ)
Akrabalarının Müslüman olup Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e biat etmelerine öncülük yapan mücahide bir hanım. Rasûlullah’ın sırdaşı olan meşhur sahabisi Huzeyfe ibni Yeman (r.a.)’ın kız kardeşi... Babasının adı Huseyl’dir. Onun İslâm’la müşerref olması kardeşi Huzeyfe (r.a.) aracılığıyla olmuştur. Şöyle ki; Benî Abs kabilesinde Hristiyan bir âlim vardı. O, son peygamberin gelmesinin yakın olduğuna dair bilgileri çevresindeki insanlara duyurmuştu. Kabile halkı son dini ve son elçiyi beklemekteydi. Allah Rasûlü ve arkadaşlarının Medine’ye hicret ettiği haberi kendilerine ulaştı. Kabilenin önde gelenlerinden dokuz kişilik bir grup Medine ye geldi. İki cihan serverinin huzurunda Müslüman oldular. Bu grubun içerisinde Huzeyfe ibni Yeman da vardı. Bunlar bir müddet Medine’de kaldıktan sonra memleketlerine döndüler ve İslâm’ı tebliğe başladılar. Önce aile efradına ve akrabalarına son dini anlattılar. İslâm’ın güzel ahlakını söz ve davranışlarıyla onlara göstererek Müslüman olmak isteyenlere öncülük yaptılar. Huzeyfe ibni Yeman (r.a.) babası ve kardeşlerini alarak Medine-i Münevvere’ye geldi. Peygamber-i Zişan Efendimiz’in huzurunda kelime-i şehadet getirerek ailecek İslâm’la şerefyap oldular. Gönüllerini bambaşka bir ufka açtılar. Sevgili Peygamberimiz’in sohbetleriyle büyüdüler. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in sohbetlerinde Fatıma binti Yeman (r.anha) kendisini yetiştirdi. Müslüman hanımlarla birlikte sık sık ziyarete gider, Peygamber (s.a.v) Efendimiz’den hadis dinlerdi. “Belâ ve musibetlerin en şiddetlisi, Allah’ın sevgili kullarına verilir.” hadisini de böyle bir sohbette duymuştu. Kendisi bu anısını şöyle nakleder: “Hazreti Peygamberimiz’in rahatsız olduğunu duymuştuk. Bir grup hanımla birlikte ziyaretine gittik. Hane-i saadete varınca humma hastalığının verdiği ateşin şiddetinden mübarek vücutları titriyordu ve ateşler içerisinde yanıyordu adeta. Onu bu durumda görünce dayanamadık ve: ‘Ya Rasûlallah! Allah’a dua etseniz de bu hastalığı sizden giderse.’ dedik. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki: ‘Belâ ve musibetlerin en şiddetlisi peygamberlere gelir. Sonra derece itibariyle onu takip edenlere sonra onların peşinden gelenlere.’ buyurdu.” Fatıma binti Yeman (r. anha) dini tebliğ konusunda İslâm’a girecek kadınlara önderlik ederdi. Hanımların ziynet takmakta aşırı gitmeleri hususuyla ilgili olarak Peygamberimiz’den şöyle işittiğini nakleder: Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) bizi riyadan gösterişten sakındırmak için şöyle buyurdu: “Ey hanımlar topluluğu! Ziynet eşyalarınızı gümüşten temin edemez misiniz? Gösteriş maksadıyla altından ziynet edinen hiçbir kimse yoktur ki ona azap edilmesin.” buyurdu. Fatıma binti Yeman (r. anha)’nın nerede ve ne zaman vefat ettiği bilinmemektedir. Allah ondan razı olsun.
Nagehan Nida DURAN
YazarÜmmü Hânî (r. anhâ) Rasûlullah (s.a.v.)’in amcakızı... Hz. Ali (r.a.)’ın kız kardeşi... İsmi Mevlid-i Nebevî’nin Mirâc bölümünde devamlı yâd olunan bir bahtiyar... Hanesi mirac ışığıyla aydınlanma ...
Yazar: Nagehan Nida DURAN
Birçok Batılı yazar, seyyah ve diplomatın dikkatini çeken hususlardan en önemlisi, kaynağını dinî terbiye, ahlak ve adap hükümlerinden alan Müslümanların, başkalarının kadınlarına rastladıklarında, “g...
Yazar: Zühal ÇOLAK
Hz. Ali’nin mübarek annesi Hz. Fâtıma, kalabalık bir ailenin yükü kocası Ebû Tâlib ile kendisinin omzundaydı. Ebû Tâlib, evinin iaşesini zor kazanan, fakat Kureyş’te sevilen bir şahsiyetti. Babası Abd...
Yazar: Nagehan Nida DURAN
Güzellikler dini İslâm ve İslâm’ın en hassas bir şekilde yaşanmasını öğütleyen tasavvuf yolu, insanların medenî bir şekilde toplum hayatının şekillenmesine büyük önem vermiştir. İnsanlar arası ilişkil...
Yazar: Musa TEKTAŞ