Farklılıklara Saygı Duymalıyız
Ömer’in ailesi başka bir şehre taşındı. Bu da demek oluyor ki Ömer yeni bir okula başlayacaktı. Bir yandan yeni arkadaşları olacağı için seviniyor, diğer yandan da onu sevmezlerse diye tedirgin oluyordu. Zaten dönem ortasında başka bir yere taşınmak zorken bir de yeni okulunda ne yapacağını kara kara düşünüyordu. Bu hafta yerleşme işleri bitene kadar birkaç gün okula gitmeyecek ve pazartesi okuluna başlayacaktı.
Nihayet okula gitme zamanı gelip çattı. Ömer babası ile beraber yeni okuluna geldi. Babası oğlunu ilk gün yalnız göndermek istememişti. Ömer’i sınıfına kadar götürdü. Başından öpüp, her şeyin çok güzel olacağını söyleyip sınıftan ayrıldı. Zil çaldı ve öğretmenleri sınıfa girdi.
Ömer okula gitmeden birkaç gün önce sınıf öğretmeni ile tanışmıştı. Öğretmeninin onun bu özel durumunu önceden bilmesi çok iyi olmuştu. Diğer öğrencileri, Ömer’i üzmemeleri konusunda uyarmıştı. Çünkü o diğerlerinden biraz farklıydı. Ömer yürüme engelli bir çocuktu. Küçükken geçirdiği bir kaza sonucu artık ayaklarını kullanamıyordu. Bu yüzden diğerleri gibi koşup oynayamıyordu. Hayat onun için zaten zordu. Bir de arkadaşları onunla alay ederlerse çok üzülürdü.
Öğretmenleri böyle bir kazanın herkesin başına gelebileceğini, her ne olursa olsun onu üzmemeleri gerektiğini, ona karşı duyarlı ve anlayışlı olmaları konusunda onarla güzelce konuşmuştu. Öğretmeni Ömer’e kendisini tanıtmasını istedi. Önce ailesinden ve kendinden bahsetti. Daha sonra da neden yürüyemediğini arkadaşlarına anlattı. Arkadaşları durumu bildiği için onu çok güzel karşıladı. Ömer dışlanmadığı için çok mutluydu.
Teneffüste arkadaşları ile daha yakından konuşma fırsatı buldu. Onlarla oyunlar oynadı. Arkadaşları Ömer’in zorlanmadan oynayacağı oyunları seçmeye çalışıyorlardı. Onun üzülmesi istemiyorlardı çünkü Ömer çok cana yakın ve iyi bir çocuktu. Ömer ne kadar dua etse azdı. İyi ki de buraya taşınmışlardı.
Evet çocuklar, çevremizde bu durumda veya başka şekilde engeli olan insanlar var. Bize düşen onları dışlamayıp, hoşgörü ile karşılamak olmalıdır. Onlara karşı duyarlı olmalı ve onları incitecek şeylerden kaçınmalıyız. Haydi, kalın sağlıcakla.
Hatice BOZOVA
YazarKasabanın kenar mahallelerinden birinde yangın çıkmıştı. İki katlı evin üst katından çıkan alevler ortalığı kaplıyordu. Dumanlar göğe yükseliyordu. Herkes telaşla, heyecanla, korkuyla bağrışıyordu.“Ya...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Ninem “İnsan ne oldum değil, ne olacağım demeli.” derdi hep eskiden... O zamanlar ne anlatmak istediğini pek anlamazdık. Hayat birçok şeyi yaşayarak öğretir insana. Yaşanan olaylardan, büyüklerimizin ...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Sevgili çocuk dostlarım;Bugün çiftlikte yarışmalar var. Her sene çiftlikte bağbozumundan sonra çocuklar için yarışmalar düzenlenip, dereceye girenlere ödüller veriliyormuş. Sabah erkenden köyün bütün ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Millî birlik ve beraberlik, milletçe; dayanışma halinde halinde yaşamayı ve bütünlüğü belirtir. Bir arada yaşayan toplumun fertlerini birbirine sımsıkı bağlar. Millî birlik ve beraberlik, toplumsal da...
Yazar: Naciye BEYZA