DÜNYAYA YAYILAN BİR KAHRAMANLIK HİKÂYESİ: HAMZANÂME
Milletlerin, hayatlarını canlı tutan, kültür dünyalarını süsleyen değerler vardır. Bunların başında, masal, hikâye anlatıcılığı, menakıbnâme, destanlar gibi dilden dile çoğalarak, kartopu gibi bugüne kadar yuvarlanıp gelen, kültür değerlerini sayabiliriz.
Tarih, yalın gerçekliğini, bu destanların anlatım ve yaşam şekli ile daha da anlamlı ve fonksiyonel yapar. Hayatın katı gerçekliği, yerini naif masallara, hayatın içinden çıkılmaz safhası da yerini halk muhayyilesindeki tozlu perdelere bırakarak, dertlerin, kasvetlerin, çaresizliklerin bir bir yok olduğu zaman ötesi hayat şekline dönüştürmeyi başarır.
Günümüz dünyasında, bu kadar teknolojik ve simülasyon argümanlarının geliştiği bir ortamda, çoğu zaman masalların sihirli ve büyülü dünyasından medet ummuyor muyuz? Hangi birimiz, renkli ve sevecen pijamalarını giyip, yatağa uzandığında, gökten düşen üç elmayı hayal etmedi. Hangi birimiz, kırmızı başlıklı kızın ormanda yaşadığı tarifsiz ve bitmeyen korkularına ortak olmadı. Hangi birimiz, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallarken diyerek, dalıp gittiğimiz kurmaca dünyalara sığınmadı. Hangi birimiz deveyi tellal, pireyi yorgan yapıp, mışıl mışıl uykulara dalmadık.
Masalların yenilmez kahramanları, kadim kültürümüzün yaşayan canlı dinamikleridir. Her millet, yaşattığı kültür değerleri kadar var olmayı hak eder. Dünün masal dünyası, bugünün gerçekliğini asla gölgelemez. Hayat yoluna devam ederken, sadece mola verdiğimiz duraklarda bir nebzecik, kuruyan dudaklarımıza su verir.
İslâmiyet’i kabul edip Anadolu’da yayılmaya başlayan tarihî menkıbelerde hâkim olan düşünce dindir. Türklerin yeni yurdu Anadolu’da, Beylikler Dönemi’nde (XIV. yüzyıl) kıssahân adıyla bilinen kişilerin anlattıkları İskendernâme, Rüstemnâme, Hamzanâme, Anternâme, Süleymannâme, kabilinden genellikle epik ve menkıbevî özellikteki hikâyeler büyük ilgi ve rağbet görmüştür (Sezen, 1991,18).
Dilen Dile, Gönülden Gönüle Çoğalan Bir Yiğitlik Destanı: Hamzanâme
Türklerin İslâmiyet’ten sonra hayat tarzlarında meydana gelen değişmeler, destanlara da yansımıştır. İslâmiyet’in kabulünü takip eden yıllarda eski Türk destanlarında dışa dönük, sürekli hareket hâlinde, hayatın gerçekleriyle doğrudan temasta, hareketli ve aktif olan “Alp” tipi olarak idealize edilen kahramanlar İslâmiyet’ten sonra yerini “Gazi” tipine bırakır. Gazi tipi Alp tipi gibi dünyayı fethetmeyi gaye edinen bir kahraman olmakla birlikte, Anadolu’da doğan yeni destanlarda önemli bir yer tutar. Dârü’l-cihad denilen sınır boylarında yaşayan sınır muhafızları bu dönemde Müslüman Türklerin adeta prototipleridir. Bunların en tanınmışları Battal Gazi, Satuk Buğra Han, Danişmend Gazi Destanlarıdır. (S.28)
Bu destanların en meşhuru Hamzanâme, oldukça hacimli, dillerden dile dolaşan, değişik mekân ve zamanları yiğitlikleri ile süsleyen bir kültür çerağı olmuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Uhud’da şehit düşen amcası, Hz. Hamza’nın menkıbevî hayatı etrafında oluşan halk hikâyelerinin genel adı Hamzanâme’dir.
XIV. yüzyıldan başlayarak Anadolu topraklarında, buraya Orta Asya’dan göç etmiş olan Türk halkına, onların anlayabileceği şekilde İslâmiyet’i anlatmak ve öğretmek amacıyla bazı destanî hikâyelerin oluşturulduğu görülür. Bu hikâyeler çoklukla İslâmiyet’in yayılma dönemlerinden kalan bazı tarihî olaylarla bazı menkıbelerin efsane kisvesine büründürülerek anlatılmasından meydana gelir. Tarihî olaylarla kesişen bir iki çizgi dışında, ne tarihî zeminle ne de tarihî kişilerle uygunluk gösteren, bu hikâyelerde temel yapıyı olağanüstülüklerle dolu olaylar oluşturur. (Şimşek, 2006)
- yüzyılda Peygamberimiz’in hayatından bahseden, dinî-destanî içerikli, halkın anlayabileceği şekilde sade dille yazılmış birkaç hikâye ve Hz. Ali’nin cenklerini anlatan destanî hikâyelerin hemen ardından, 14. yüzyılda Hz. Muhammed (s.a.v.)’in amcası olan Hz. Hamza’nın macera dolu hayatı ve cenkleri çevresinde “Hamzanâme” adlı büyük destanî hikâyelerin yazıldığını görürüz. Hz. Hamza’nın cesareti ve savaşçılığı ile ilgili hikâyeler, Hz. Hamza’nın şehit edilmesinden sonra halk hikâyecileri tarafından Hamzanâme adıyla anlatılmaya başlandı. Daha sonra yazıya geçirilen bu hikâyeleri İranlılar birtakım yeni öğeler katarak geliştirmiş, Türkler de dinî bir içerikle zenginleştirmişlerdir. Hamzanâmeler zengin ve karmaşık bir olay yapısına sahip olduğu için her dilde farklı Hamzanâmeler oluşmuştur. Hamzanâmeler yazılı hâle gelmeden önce Anadolu’da sözlü gelenekte yaygın olarak anlatılıyordu.
Türkçe Hamzanâmeler, ilk kez 16. yüzyılda Hamzavî tarafından yazıya geçirilmiştir. Hamzavî’nin eseri zamanla daha da yayılmış, özellikle Yeniçeri ocaklarında, sınır boyu kalelerinde, kahvehanelerde el yazması kitaplardan okunmuş veya meddahlar tarafından anlatılmıştır
Yaklaşık 50-60 cilt olan, birbirinin devamı 150-200 hikâyeden meydana gelen Hamzanâme, içindeki olaylar ve kahramanlıklar Arabistan ve İran’da geçmekte; hikâye kahramanlarının hepsi Arap, Acem, Müslüman, kâfir ve putperestlerden oluşmaktadır. (Artun, 2002,64).
Nurhayat Şimşek Akın’ının, 8. cildini incelediği Hamzanâme, Yüksek Lisans çalışmasında oldukça doyurucu ve uzun bilgilere rastlıyoruz. Tezde, eserin içerik olarak hangi yazı türlerinden olduğundan tutun da ebat ve varak sayılarına varıncaya kadar incelenir ve kültür hayatımıza yeniden sunulur.
Hamzanâme’nin Belli Başlı Kahramanları
1- Lendiha bin Sa’dân 2- Ömer Ma’di 3- Çipûr Şâh 4- Sa’di Vakkas 5-Sehrâb Kürsî Neşîn 6-Siyah Gûş Ayyâr 7- Melik Şâh Kabili.
Hamzanâme’de Tarihî Kişilikler
Hamzanâme’de Kişiler: 1. İslâmî tipler 2. Erkek tipler olmak üzere iki başlık altında ele alınmıştır. Hz. Hamza; Abdülmüttalib’in 12. oğlu ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in öz amcasıdır. Hicret’ten önce 52 (Milâdi 570) yılında Mekke’de dünyaya geldi. Hz. Hamza’nın çocukluğu Mekke’nin dışında geçti (Sezen,1991, 32).
1- Ömer Ayyâr: Hz. Hamza’nın cengâverlerindendir. Hz. Hamza, Mihri Nigâr’ı kaçırıp on sekiz yıl Kâf’ta kalma cezası aldığından dolayı İslâm askeriyle birlikte Mihri Nigâr’ı, Nuşirevan’a geri vermemek için kaleden kaleye kaçar. Ömer Ayyâr, kısa boylu ve kara kuru bir adam olarak betimlenir; ancak zekâsıyla her zor anda bir çözüm bulur. Sürekli kılık değiştirerek düşmanı atlatır.
2- Lendiha bin Sa’dân: Çimapur sultanı Sa’dân Şah’ın oğludur. Hz. Hamza’nın Hindistan’a giderek esir aldığı ve dine davet ettiği Lendiha, Müslüman olmuştur.
3- Ömer Ma’di: Yaptığı yanlışlarla ön plana çıkan kişi olup İslâm ordusunun kaleyi fethederken düşman tarafından fark edilmesine neden olur.
4- Çipûr Şâh: Lendiha’nın amcasıdır. Çipur Şah, Lendiha ile birlikte Tahmasb’a karşı savaşır.
5- Sa’di Vakkas: İslâm ordusunda askerdir
6- Sehrâb Kürsî Neşîn: Ömer Ayyâr’ın adamlarından biridir.
7- Siyah Gûş Ayyâr: Lendiha’nın hizmetçisi olan Siyah Gûş Ayyâr, Lendiha esir düştüğü zaman kılık değiştirip gemiye binerek, Lendiha’nın zincirlerini çözer.
8- Melik Şah Kabili: İslâm ordusunun askerlerindendir
Hamzanâme Bize Ne Anlatır?
Hamzanâme’nin, kısa bir özetini sunmanın faydalı olacağına inanıyoruz. Hz. Hamza, İran şâhı Nuşirevan’ın kızı Mihrî Nigâr’a âşıktır. Lendiha adında bir pehlivan, Nuşirevan’a asi olup Hindistan’da kalelerini feth eder. Nuşirevan, Lendiha’yı bastırması için Hz. Hamza’yı görevlendirir. Hz. Hamza, Lendiha’yı yenerse Mihrî Nigâr’la evlenebilecektir. Hz. Hamza, Lendiha’yı yener ve Lendiha Müslüman olur; ancak Nuşirevan verdiği sözden döner. Hz. Hamza’ya türlü görevler verir. Hz. Hamza sonunda Mihrî Nigâr’ı kaçırır. Hükemâ bu davranışından dolayı Hz. Hamza’ya on sekiz yıl boyunca Kaf Dağı’nda kalma cezası verir. On sekiz yıl dolmadan Hz. Hamza bu yerden çıkamayacaktır. ( S.40)
Esma Peri, Hz. Hamza’dan sakladığı bir hücrede bir ifritle periyi çiftleştirerek doğurttuğu kanatlı ve üç gözlü olan Aşkar’ı saklamaktadır. Hz. Hamza gizlice bu hücreye girer ve ifritle periyi serbest bırakıp Aşkar’ı alıp gider. Esma Peri’nin gönderdiği periler Aşkar’ın annesini ve babasını öldürür. Hz. Hamza, Aşkar’ı alıp yola çıkar. Hızır gelip Aşkar’ın kanatlarını, üçüncü gözünü, belirsiz hale getirip, ayaklarını nallar, dilini mühürler.
İslâm tarihi kitapları Hz. Hamza’yı savaşçı kişiliği, avcılığı, atıcılığı, cesareti, haksızlığa karşı çıkması, dürüstlüğü ve zulme boyun eğmemesi gibi özellikleriyle ve İslâmiyet’in yayılmasında, Peygamberimiz’in korunmasında gösterdiği kahramanlıkla tanıtır.
İslâmiyet’in doğuşu sırasında yaptığı mücadeleler nedeniyle Abdülmüttalib’in oğlu ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in amcası Hz. Hamza’ya “Dinin yenilmez pehlivanı” sıfatı atfedilmiştir.
Kadın ve Diğer Karakterler
1- Kadın tipler: Mihrî Nigâr; Hz. Hamza, Nuşirevan’ın serdarı olduktan sonra şah onu Hindistan’a Lendiha’yı esir alması için gönderir.
2- Sonradan Müslüman olan tipler de; Mukalled Nevcivân, Miskâl Şah, Kifal, Kalun, olarak sayfalar arasında ve olay örgüsünde yerlerini alırlar.
3- Müslüman olmayan tipler ise; Nuşirevan, İran mitolojisinde İran’ın Sasaniyan sülalesinden adaletiyle ün salmış bir hükümdardır. Peygamberimiz bu hükümdarın son yıllarında dünyaya gelmiştir. (Pala,1999,318) Hürmüz, Zebun, Kartas, Bahtgan, Şirizad, Şiriseb, Peyzen ve Küstehm,Tengrüs, Tahmas Şah, Tahmasb Sendî, Şâhmerd Ayyâr, Behzâd ve Şehzâd.
4- Olağanüstü varlıklar: Esma Peri, Kaf diyarının sahibidir. Esma Peri, Hamza’ya âşıktır. Hamza’nın başı tehlikede olduğu zaman gönderdiği perilerle onu kurtarır. Sonunda Hamza ile evlenir.
4.1. Aşkâr: Bir peri ile bir ifritin birleşmesi sonucu olan Aşkar, konuşabilen ve üç gözü olan bir taydır.
4.2. Muallim-i Kaf: Esma Peri’nin dadısıdır. Baktığı fallar ve söylediği sözler doğru çıkar.
4.3. Er Nayiş: İfrit olan bu yaratığı Esma Peri, Nalise Peri ile çiftleştirip Aşkar’ın olmasını sağlamıştır.
4.4. Mühelhil: Yedi başlı bir devdir. Hamza ile savaşır ve ölür. Mukalled Nevcivân’ın babası olan Miskâl Şah gördüğü rüya nedeniyle Müslüman olmuştur.
5- Dinî Motifler
5.1. Rüya Motifi: Hamznâmede iki yerde rüya motifi geçmektedir. Ömer Ayyâr’ın gördüğü rüya gelecekteki olaylar için ilk duyuru ve mesaj olur. İslâm askerinin sığındığı kalede zahireleri tükenince düşman tarafından kuşatılmış kaleden çıkma yolu arar; ancak çare bulamaz ve sonunda Ömer Ayyâr düşe yatmaya (istihareye yatma) karar verir.
5.2. Sihir Motifi: Hamzanâme’de sihir motifi Kaf’ta olan Esma Peri ve onun dev perileri tarafından yapılmaktadır. Mühelhil Heft Ser adlı ifrit Hamza’ya sihir yapıp onun aklını başından alır ve denize atar.
5.3. Hızır Motifi: Hamzanâme’de iki yerde Hızır motifi geçmektedir. Darda kalan Hamza’yı kurtaran Hızır, Hamza’ya öğüt verir.
5.4. Din Değiştirme Motifi: Hamzanâme’de rüya yoluyla ve esir düşme sonucunda din değiştirme geçekleşir. Mukalled Nevcivan ve Miskâl Şah gördükleri rüya nedeniyle Müslüman olurlar.
5.5. Masal Motifleri: Hamzanâme’de karşılaştığımız masal motifleri, masal edebiyatında her yerde ve her zaman rastlanıldığı gibi, bazen tek bazen de motiflerin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Bu motiflerin başında, şekil (kıyafet) değiştirme motifi gelir.
Hamzanâme, İran semasında başlayan 14. yüzyıl yolculuğuna, bugün durmaksızın bir tempoda, gönülleri ihya, ruhları mukim kılarak hayatiyetini sürdürmektedir.
KAYNNAKÇA
1- Şimşek, Nurhayat Akın. Hamzanâme (8. cilt, Yapı Kredi Sermet Çifter Ar. Kütüphanesi) Metin- İnceleme, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana, 2006.
2- Sezen, Lütfi, Halk Edebiyatında Hamzanâmeler, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 1991
3- Artun, Erman, Türk Halk Edebiyatına Giriş, İstanbul, Kitabevi Yayınları, 2004
4- Pala, İskender, Divan Şiiri Sözlüğü, İstanbul, Ötüken Neşriyat, 1999
Ramazan YILDIZ/Somuncubaba Dergisi/Mayıs Ayı Yazısı