Çocuk Gelişiminde Babanın Önemi
Geleneksel ailede babanın temel görevi, evin geçimini sağlayacak maddî kazanç elde etmekti. Gün boyu dışarıda olan baba eve geldiğinde günün yorgunluğunu atardı. Dolayısıyla çocuklarına çok fazla zaman ayıramazdı. Çocuk ile ilgilenmek, çocuğun bakımını yapmak, çocuğu eğitmek annenin temel görevleri arasında birinci sırada gelirdi. Bu durum, alışılmış bir yaşam şekliydi ve olması gereken bir normal olarak karşılanıyordu.
Günümüzde her alanda değişim yaşandığı gibi annelik ve babalık rollerinde de değişim yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. Endüstri Devrimi’nden sonra Batı’da çalışan anne sayısı artmıştı. Günümüzde ise annenin çalışması en az baba kadar elzem olarak görülmektedir. Geleneksel aile yapısı ile yaşamı sürdürmek mümkün görülmemiş ve değişim zorunlu olmuştur. Hem babanın hem de annenin çalışıyor olması, çocuğun yaşamında babanın rolünü daha önemli hâle getirmiştir.
Babanın çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminde etkisi çok önem arz etmektedir. Bebekler, doğumdan itibâren anne ile olduğu gibi baba ile de bağ kurarlar ve babanın ilgisi ile bebekte güven duygusu gelişir. Babanın ilgisi ve sevgisi, çocukta sağlıklı öz güven gelişimi için olmazsa olmazlardandır. Bebeklikten itibâren babanın ilgisi, çocuğun sosyal alanda ve akademik olarak başarılı olmasını sağlamaktadır.
Geleneksel ailede babalık, çocuk konuştuktan ve yürüdükten sonra başlardı dersek yanlış bir değerlendirme olmaz diye düşünüyorum. Günümüzde ise babalık, doğum öncesi hatta evlilik öncesi başlar. Çünkü babalıkta, annelikte olduğu gibi, hormonlar etkili değildir. Anneliğin önemli bir kısmı hormonların etkisiyle oluşmaya başlar.
Babalık ise daha çok öğrenilen bir şeydir. Bu nedenle, evlenmeye karar veren bir erkeğin önce baba olacağını, dolayısıyla babalığı öğrenmesi gerekir. Babaların yapması gerekenler, babalığın bebek ve çocuk için önemi, babanın çocuğun kişilik gelişimi üzerindeki etkileri konusunda bilgi sahibi olması gerekir. İlgisiz babalığın bebek ve çocuk üzerinde ne tür olumsuz etkiler bırakabileceğini öğrenmesi gerekir.
Bir baba adayı şunu kabul etmek zorundadır: Geleneksel ailedeki baba, babalık, babalık yaklaşımları günümüzde geçerli değildir. Ailenin maddî ihtiyaçlarını sadece baba karşılıyor olsa da baba, artık geleneksel ailedeki baba gibi olmamalıdır. Baba da en az anne kadar bebeğin ve çocuğun bakımı ve eğitimi ile ilgilenmelidir.
Bebeklerin ve çocukların -anneleriyle olduğu kadar- babalarıyla da güven ve bağlılık ilişkisine, onların sevgi ve ilgisine ihtiyaçları vardır.
Babanın ve annenin varlığı, çocuk için aynı oranda önem arz eder. Her ikisinin varlığında çocuklar güven ve mutluluk duyarken her ikisinin yokluğunda aynı derecede olumsuz etkilenmektedir. Babalar (ve anneler), çocukların duygusal ve sosyal gelişimi üzerinde doğrudan etkilidir. Anne ve babanın bu etkisi birbirinden bağımsız etkilere sahiptir. Yani biri olmayınca diğeri çocuğun sevgi ve güven ihtiyaçlarını diğerinin yerine tam olarak karşılayamamaktadır.
Meslek hayatımda yıllarca yaptığım gözlemler ve araştırmalara göre, babanın yokluğu çocuğun özellikle zihinsel ve sosyal gelişimini olumsuz olarak etkilemektedir. Babanın yokluğu çocukta çeşitli olumsuz tepkilere sebep olur. Bu tepkiler, babanın ailedeki rolüne, çocukla iletişimine, çocuğun yaşına, ayrılık süresine, annenin özelliklerine ve çocuğun ailedeki diğer bireylerle ilişkisinin niteliğine bağlı olarak değişmektedir.
Babanın yokluğu çocukta hırçınlık, saldırgan davranışlar, sosyal ortama uyumda zorlanma ve okul başarısında düşmelere sebep olmaktadır. Meslek hayatımda gözlemlediğim bir durum da baba -olmasına rağmen- ilgisizse çocukta yine az önce sıraladığım olumsuzluklar görülmektedir.
İlgili babaların çocukları liderlik, sosyal ortamda uyum, öz güvenli olma, ders başarısı yüksek olma özellikleri gösterirler. Babanın varlığı ve ilgisi, çocukların cinsiyetine uygun kimlik geliştirmesi için önem arz etmektedir. Hem kız hem de erkek çocukların kendi cinsiyetine uygun bir kişilik geliştirmesi için babanın varlığı ve ilgisi çok önemlidir.
Baba, aile içinde otorite sembolü olarak görülür. Sağlıklı bir kişilik gelişimi için aile içinde kuralların olması gerekir. Bu kuralların uygulayıcısı ise daha çok baba olarak görülmektedir. Çocukların duygusal ve davranışsal gelişiminde, babanın (ve annenin) tutarlı ve kararlı olması önemli rol oynar. Günümüzde aslında babanın otorite sembolü olma rolü de gittikçe zayıflamaktadır. Bu konuda da anne ile baba gittikçe eşit bir konuma gelmektedir.
Eşref BOLUKÇU
YazarGünümüzde, çocuklar doğadan adeta kopmuş durumdalar. Modern çağın çocuklarının doğayla ilişkisi neredeyse yok denecek noktaya gelmiştir. Daha yirmi beş yıl önce mahalle kültürü vardı. Çocuklar dışarı ...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Aileyi sevgi okulu hâline getirmek zorundayız. Ailedeki ilişkiler sevgi kokmalı. Ailede hâkim olan dil, sevgi dili olmalı.Aile, sevgi üzerine kurulması gereken sosyal bir kurumdur. Sosyal kurumlar, to...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Çocukların birtakım ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar karşılanmadan çocukların sağlıklı olması mümkün değildir. Sağlık derken “fiziksel” ve “psikolojik” sağlığı kastediyorum. Beslenme, sevilme, sevme,...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Mahalle; bir kentin, bir kasabanın veya büyükçe bir köyün, yönetim bakımından bölündüğü, çeşitli yapı birimleri ve insan topluluklarından oluşan en küçük parçası olarak tanımlanır. Bu tanım, mahalleyi...
Yazar: Editör