ÇOCUĞU TEMİZLİĞE NASIL ALIŞTIRMALI?
“Birçok annenin düşünmediği bir şey daha vardır: Dışkılama fonksiyonu¸ tabii olarak¸ bir zevkle birlikte olur. Dışkı maddeleri düz barsakta veya sidik torbasında biriktikten sonra¸ bu can sıkıcı maddeleri atınca tatlı bir gevşeme gelir.”
“Birçok annenin düşünmediği bir şey daha vardır: Dışkılama fonksiyonu¸ tabii olarak¸ bir zevkle birlikte olur. Dışkı maddeleri düz barsakta veya sidik torbasında biriktikten sonra¸ bu can sıkıcı maddeleri atınca tatlı bir gevşeme gelir.”
“Öte yandan¸ bu yaştaki çocuk¸ kendisinin¸ kendi bedensel fonksiyonlarının sahibi olduğunu yeni fark etmiştir. Bu keşif¸ ona bir iktidar ve kendini beğenme duygusu katar. Bu yüksek duyguya saygı gösterilmeli ve çocuk boş yere örselenmemelidir.”
Çocuğun temizliğe alıştırılması ile ilgili davranışlarımız¸ gelecekteki gelişimi için önem taşır. Herşeyden önce¸ çocuğun beyin ve sinir sistemi yeterince gelişmeden bu alıştırmaya başlanmamalıdır. Çocuk sidik torbası veya düz barsak kısmındaki gerilimi 15 aylık olmadan annesine çişini haber vermesini bilemez.
Bu yaşa gelince¸ çocuğumuz sabah veya öğle uykusundan kuru uyanırsa¸ hoşumuza gittiğini belirten bir tavır ve neşeyle¸ işini becereceği lazımlığa oturtulmalıdır. Ondan sonra¸ sidik torbası ve bağırsağın boşalması için uygun anları tahmin etmeye çalışarak¸ işin ritmine göz kulak olmalıyız.
Çocuk¸ bu sırada¸ annenin göz kulak oluşunu üzerinde bir zorlama gibi hissetmemelidir. Öyle anneler görülür ki¸ bu noktayı boş verirler. O zaman çocuk¸ annesinin ısrarlı isteklerine karşı sistemli bir tersliği benimser. Bu bakımdan¸ aslında çok karmaşık olan bu temizlik alıştırması işinde bir çok teşebbüslerde bulunan annelere¸ aşağı yukarı 18 aylık çocukların ruhi durumunu anlamalarında yardımcı olmak ve onların kaçınmaları gereken bazı yanlışlarına işaret etmek isteriz.
Öyle sabırsız anneler vardır ki¸ çocuğuna iyi alışkanlıkları bir haftalık süre içinde kazandırmak isterler. Artık yatak örtülerini yeteri kadar yıkadıklarını öne sürerek¸ istesin istemesin¸ sabahın erken saatinde¸ çocuğu tuvalette uzun uzun tutarlar. Bunun bir yorma girişimi olduğunu unutur: Bebekten istenen¸ gecikmesi acı veren bir ihtiyacın giderilmesinin mutlaka geciktirilmesidir. Üstelik bir de¸ keyfimize öyle geldiği için çocuktan "hoşuna gideni hoşuna gittiği yer ve zamanda yapmak"tan vazgeçmesi ısrarla istenir. Sonunda çocuğun kendisine sevimli gelmeyen soğuk oturağa ısınıvermesi beklenir.
Birçok annenin düşünmediği bir şey daha vardır: Dışkılama fonksiyonu¸ tabii olarak¸ bir zevkle birlikte olur. Dışkı maddeleri düz barsakta veya sidik torbasında biriktikten sonra¸ bu can sıkıcı maddeleri atınca tatlı bir gevşeme gelir. Bebeğin kendisine bu konuda bir zaman ayırmasına izin verilmelidir. Yemek¸ içmek¸ dışkılamak¸ cinsel ilişki kurmak gibi tabii fonksiyonlar bir zevk vermeseydi¸ belki de insanlar bunlardan vazgeçmeye çalışacak¸ bu yüzden insan soyu yok olma ihtimaliyle karşılacaktı!
Öte yandan¸ bu yaştaki çocuk¸ kendisinin¸ kendi bedensel fonksiyonlarının sahibi olduğunu yeni fark etmiştir. Bu keşif¸ ona bir iktidar ve kendini beğenme duygusu katar. Bu yüksek duyguya saygı gösterilmeli ve çocuk boş yere örselenmemelidir. Çocuğun dışkılama ritmini acemice alt üst eden bazı anneler¸ özellikle fitil ve lavmanlarla durmadan arkadan müdahale ederler ve korkunç bir hata işlemiş olurlar. Dışkılamak zevkini ona aşıladıktan sonra onun zevkle yapacağı bu fiili kaba kuvvetle koparmaya kalkmaktadırlar.
Temizlik hakkındaki tutumumuzu anlayıncaya kadar çocuğu bekleyeceğimiz yerde¸ verebileceğinden fazlasını ondan istemek doğru değildir. Dışkı maddelerinin onun için hoşa gitmeyen hiçbir tarafı yoktur. Çıkış yerinden itibaren¸ onu bir çeşit¸ kendi bedeninin devamı sayar.
Unutmayalım ki¸ çocuğun temizliğe alışmasındaki güçlüklerin üstesinden gelmesini sağlayacak şey¸ herşeyden önce¸ bizim hoşumuza gitmek için taşıdığı ateşli istektir. Anne babasının sevgisini muhafaza etmek ihtiyacı... İşte bu¸ alıştırmayı sağlayan gerçek motordur.
Bebeğin altı ıslanır ıslanmaz değiştirilmeli mi?
Çoğu anneler¸ kendileri ıslak ve pis bezlerden rahatsız oldukları için¸ bebeklerinin de rahatsız olacağını zannederler. Bu sebeple de¸ çocuğun altı ıslanır ıslanmaz¸ hemen bezini değiştirmek telaşına düşerler. Halbuki bez değiştirme işini daha ağırdan alabilir ve rahat rahat yapabilirler. Çocuk soğuk odada olmadığı sürece¸ bezin ıslaklığından rahatsız olmaz. Bu yüzden bebek gece uyurken¸ altını değiştirmek için kalkmak şart değildir. Ancak¸ bebeğin altını pişik yapıncaya kadar da bez değiştirmeyi geciktirmemelidir.
Sefa SAYGILI
YazarÜlkemizde televizyon çok önemli yer tutmaktadır. Artık üstlerinde televizyon anteni¸ hatta çanak anten olmayan gecekondu ve köy evleri bile kalmamıştır. Hem göze¸ hem kulağa hitap ettiğinden oldukça t...
Yazar: Sefa SAYGILI
1. DİLEDİĞİNE MADDÎ VE MÂNEVÎ NİMETLERİNİ BOL BOL VEREN, RUHLARI BEDENLERE YAYAN El-Bâsıt da bir şeyi yayan ve genişleten demektir. Yüce Allah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-...
Yazar: somuncueditor
Farklı vücut ve ruh yapılarıyla kadın ve erkek evlilikte bir bütünlük oluştururlar. Bu farklılıkların görev bölünmesinde göz önüne alınması tabiidir. Araştırmacı Pit...
Yazar: Sefa SAYGILI
Ey öğrencim! Dünya sevgisinden sakın. Zira sirke saf balı bozduğu gibi dünya sevgisi de sâlih ve iyi amellerini bozar. Yetimlere, şefkat, çıplaklara elbise giydirmekle merhamet, açları doyur...
Yazar: somuncueditor