Baba Sevgisi
Sevgili çocuklar; Uzun yıllar önce “Canım Babam” adlı bir hikâye yazmıştım. Duygusal bir hikâye idi, okuyanların gözleri yaşarıyordu. Bir gün sınıfta hikâyemi okudum; bitirdiğimde üç öğrencim başını sıraya dayayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladılar. Hemen yanlarına gidip neden ağladıklarını sordum. Önceki yıllarda babaları vefat ettiği için duygulanmışlar ve gözyaşlarına engel olamamışlar. Böyle bir durumla karşılaşacağım hiç aklıma gelmemişti. Düşünmeden yaptığım bu iş, babası vefat etmiş öğrencilerimi üzdüğü için ben de üzüldüm ve diğer sınıflarda okumadım. Bir film şirketinin açtığı yarışmaya “Canım Babam” ile katıldım ve hikâye ödülü kazandım. Baba sevgisini konu edinen bu hikâyemin son bölümü şöyle idi: “Bütün samimiyetimizle Allah’a yalvarıyorduk: − Babamı koru Allah’ım! Ona yardım et, acil şifalar ver! Babama bir şey olursa ne olurdu hâlimiz? Bunu düşünmek bile istemiyorduk. Osman Amca birkaç saat sonra sevinçli haberle döndü: Hastaneye gidince babama insülin ve serum vermişler. Babam komadan çıkmış. Doktor kontrolündeymiş. Durumu iyiymiş. Öğleden sonra kendisini ziyarete gidebilirmişiz. Fakat bu günlerde fazla yorulmaması gerekiyormuş. Görüş saati gelmişti. Elimizde çiçeklerle hastanenin dar ve uzun koridorunda ilerliyorduk. Heyecanlıydık. Nasıl olmuştu acaba? Odaya girdiğimizi görünce bize gülümsedi. Onun gülümsemesi içimi rahatlatmıştı. Sırayla elini ve yüzünü öptük. Kolunda serum bağlıydı, halsizdi. Fakat evdeki durumundan çok çok iyiydi. Allah dualarımızı kabul etmiş, babamızı bize bağışlamıştı. Birkaç gün sonra babamı hastaneden çıkardık. Kendisi hızla iyileşti, durumu düzeldi. Onun iyileşmesi bizim mutluluğumuzu kat kat artırmıştı. Babamın sağlık durumuyla yakından ilgilenen Osman Amca’ya güzel bir hediye almaya karar verdik. O günden sonra her akşam yatarken Allah’a dua ediyorum: − Allah’ım, babamı bizden ayırma, kimseyi babasız bırakma Allah’ım!” Aradan yıllar geçti; o kaçınılmaz gerçekle ben de karşılaştım. 2017 yılının Ağustos ayında babam vefat etti. Tedavisi için elimizden gelen ne varsa yaptık fakat Allah’ın verdiği ömür bu kadarmış. “Canım babam, çok sevdiği Rabb’ine kavuştu. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun inşallah. Sevgili çocuklar; Bir çocuğun yetişmesinde babanın yeri çok büyüktür. Onlar sırtımızı dayadığımız koca çınarlardır. Babası vefat eden insanlar bir süre kendilerini boşlukta hissediyorlar. Ne yaparsanız yapın o boşluğu doldurmak mümkün olmuyor. Babanızın kıymetini bilin; onları üzmeyin ve dediklerini yapın. Onlar her zaman sizin iyiliğinizi isteyen fedakar insanlardır. Ne mutlu babasının kıymetini bilenlere.
Sırrı ER
YazarSevgili çocuklar; Hepimiz topluluk içinde yaşıyoruz. Diğer insanlarla ilişkiler kurup geliştiriyoruz. Bu ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinden dostluklar meydana geliyor. Dostlukların uz...
Yazar: Sırrı ER
Aylardan mayıstı. Bence yılın en güzel ayı. Tabiat yeniden canlanmıştı sanki. Ağaçlar yeşermiş, rengârenk çiçekler gözümüzü okşuyordu. Kış uykusundan uyanan hayvanlar hayata merhaba deyip rızıklarının...
Yazar: Sırrı ER
Sevgili çocuklar;Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de Bakara Suresi’nin 21.ayetinde şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb’inize ibadet ediniz ki, O’na karşı gelmekten korunmuş...
Yazar: Sırrı ER
Hıçkırık sesleriyle uyandım. Uykulu gözlerle etrafa bakındım. Saat sabahın altısıydı. Dışarıda yağmur yağıyordu. Yağmur taneleri odamın camına vuruyor ve belirgin bir ses çıkarıyordu. Yatağımdan doğru...
Yazar: Sırrı ER