Atasözü Olan Alışveriş
İslâm, Cahiliye Devri Araplarını sahabe seviyesine çıkarmıştır. Cahiliye Devri Arapları puta tapıyorlardı. Cahiliye Devri Arapları kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Cahiliye Devri Arapları daha pek çok ahlaksızlığı yapıyorlardı. Ama onlar İslâm’la müşerref olduktan sonra büyüklüğe erdiler, sahabe-i kiram oldular.
Bu güzellik Alparslan’ın Selçuklu Devleti zamanında da devam etmiştir. Bu güzellik Osmanlı’nın ilk asırlarında da devam etmiştir. Millet ticaret ahlakını, kul hakkını, hele hele komşu hakkını inceliğiyle gözetmiştir.
Şu hadise atasözü olmuştur:
Fetihten az öncesi koca Fatih, tebdil-i kıyafetle esnaf arasında gezmektedir. Çarşıda bir dükkâna girer. İlk alışverişini yapar. Onun peşinden başka bir şey daha almak ister. Ancak dükkân sahibi Fatih’in bu istediğini vermez. Şunları söyler:
“Ben bugünkü siftahımı yaptım. Bu ikinci istediğinizi komşumdan alın. O da siftahını yapsın!”
Fatih diğer isteğini öteki dükkândan karşılar. Ondan da ikinci bir şey ister. O dükkânın sahibi de bu ikinci isteğin diğer komşusundan karşılanmasını söyler:
“Ben bugünkü siftahımı yaptım. Bu diğer istediğinizi komşumdan alın. O da siftahını yapsın!”
Fatih gezmeye devam eder. Sonraki dükkân sahipleri de aynı inceliği gösterir.
Şu tarihî sözleri söyler Fatih:
“Bu milletin dua ve desteği ardımda olduğu sürece Allah’ın izniyle fetih müyesser olacaktır!”
Bu güzel davranışların ardından İstanbul kuşatılacaktır. Gemiler karadan yürütülüp Haliç’e inilecektir. Ulubatlı Hasan başta olmak üzere şehidler verilecektir. Ayasofya Kilisesi alınıp cami yapılacaktır.
Osmanlı’nın şanlı sancağı İstanbul’da dalgalanmaya başlayacaktır. Bu dalgalanma asırlar sürecektir.
Mustafa AKGÜN
YazarBahar bir başkadır.Bahar geldiğinde tabiat dillenir.Her taraf yeşerir.Kırlar, her taraf yeşil elbiseler giyer. Bu yeşil elbiselere çiçeklerden nakışlar işlenmiştir. Rengârenk nakışlardır bunlar. İnsan...
Yazar: Mustafa AKGÜN
(Bu hikaye Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî’nin bir hikayesinden uyarlanmıştır.)Kendini beğenmiş bir gramer yani nahiv bilgini vardı. İlim sahibi olduğundan kibirliydi. Kendini yükseklerde görüyordu.Bir gün ...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Ailece köye dedemlerin yanına gidiyorduk. Heyecanlıydım. Dedem bize Şirin adında bir hayvan aldığını söylemişti. Başka bir şey de dememişti. Merak içindeydim. Kesin küçük bir köpek veya kedi diye düşü...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Tarihin en büyük Hicreti gerçekleşiyordu. Peygamberimiz (s.a.v.) ile Hazreti Ebu Bekir (r.a.) Mekke’den yola çıkmışlar, günler süren yolculuktan sonra Medine’ye ulaşmışlardı. Medine’ye ulaştıklarında ...
Yazar: Mustafa AKGÜN