ANADOLU
Sen Anadolu’yu gördün mü gardaş? Tozlu yollarına vuruldun mu hiç? Sen torbanda kuru ekmek¸ yavan aş Gurbetten gurbete sürüldün mü hiç? Uyandın mı şöyle ezandan erken? Seher rüzgârında mahmurluk varken Sen taşlı tarlada ekin biçerken Tırpana şevk ile sarıldın mı hiç? Konuştun mu şu karşıda duranla? Kirmen çevirenle¸ kirkit vuranla Dolunay altında sap savuranla Bir yer yatağına serildin mi hiç? Yaylalar beyaz kar¸ serin havalı Orda ozan sazı¸ çoban kavalı Evler bilir misin kerpiç sıvalı? Taşına¸ tozuna karıldın mı hiç? Emlik kuzuların içli sesinde Geçtin mi suları at terkisinde? Düğün gecesinin arifesinde Yurt için cepheye verildin mi hiç? Evdeşin ellere gelin oldu mu? Muradın koynunda yarım kaldı mı? Tek oğlun askerden şehit geldi mi? Diz dövüp¸ saç yolup yoruldun mu hiç? Yemen’in yasını tandır başında Dinledin mi bir nenenin döşünde? Hele yoksulluğun karakışında Veremden¸ tifodan kırıldın mı hiç? Türküler duydun mu¸ yandı mı için? Türküler ağıdı giden her göçün Delik pabuç¸ yırtık mintanın için Makamda hor¸ hakir görüldün mü hiç?
Kenan ÇARBOĞA
Yazar“Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” mefhumu, insanlara genel manada güzellikleri telkin eder. Yaratılmışların en şereflisi olan insan elbette ki, “ahsen-i takvim” olduğu için fıtrî olarak da, cismî o...
Yazar: Musa TEKTAŞ
“Hazret-i Peygamber (s.a.v) Efendimiz, muhtaç, zayıf ve fakirlere yardımı sever, nerede yardıma muhtaç kimse olursa onun yardımına koşar, ashabına bu hususta emirler verirdi. İyiliksever ve cömertti. ...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
Her ilim dalı ‘hoca-talebe’ münasebetinin zorunlu olduğu süreçlere şahitlik eder. Örneğin bir ustanın dizinin dibine oturmadan usta bir marangoz olunmayacağı gibi bir kimsenin alanında uzman bir hocan...
Yazar: Fatih ÇINAR
Osmanlı padişahlarının onuncusu, 89. İslâm halifesi olan ve “Muhteşem Süleyman” olarak anılan Kanûnî Sultan Süleyman 1494 (bir rivayete göre ise 1495)’te, babası Yavuz Sultan Selim’in sancakbeyi (vali...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ