ANADOLU
Sen Anadolu’yu gördün mü gardaş? Tozlu yollarına vuruldun mu hiç? Sen torbanda kuru ekmek¸ yavan aş Gurbetten gurbete sürüldün mü hiç? Uyandın mı şöyle ezandan erken? Seher rüzgârında mahmurluk varken Sen taşlı tarlada ekin biçerken Tırpana şevk ile sarıldın mı hiç? Konuştun mu şu karşıda duranla? Kirmen çevirenle¸ kirkit vuranla Dolunay altında sap savuranla Bir yer yatağına serildin mi hiç? Yaylalar beyaz kar¸ serin havalı Orda ozan sazı¸ çoban kavalı Evler bilir misin kerpiç sıvalı? Taşına¸ tozuna karıldın mı hiç? Emlik kuzuların içli sesinde Geçtin mi suları at terkisinde? Düğün gecesinin arifesinde Yurt için cepheye verildin mi hiç? Evdeşin ellere gelin oldu mu? Muradın koynunda yarım kaldı mı? Tek oğlun askerden şehit geldi mi? Diz dövüp¸ saç yolup yoruldun mu hiç? Yemen’in yasını tandır başında Dinledin mi bir nenenin döşünde? Hele yoksulluğun karakışında Veremden¸ tifodan kırıldın mı hiç? Türküler duydun mu¸ yandı mı için? Türküler ağıdı giden her göçün Delik pabuç¸ yırtık mintanın için Makamda hor¸ hakir görüldün mü hiç?
Kenan ÇARBOĞA
YazarDaha çok küçükken rahmetli dedem beni sık sık sevindirirdi. Yattığım odadan salona kadar geçeceğim yola aralıklarla bir bir bozuk ve kâğıt para koyardı. Sonra da seslenerek beni çağırırdı. "Tarık, ge...
Yazar: Erdal KARASU
Yavaşça gözlerini açtı. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Son hatırladığı şey zıplarken bir tele takıldığı ve karnının çok acıdığı idi. Ne kadar çabalasa da o telden kurtulamamış bitap düşmüştü. ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
1. DİLEDİĞİNE MADDÎ VE MÂNEVÎ NİMETLERİNİ BOL BOL VEREN, RUHLARI BEDENLERE YAYAN El-Bâsıt da bir şeyi yayan ve genişleten demektir. Yüce Allah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-...
Yazar: somuncueditor
“Hazret-i Peygamber (s.a.v) Efendimiz, muhtaç, zayıf ve fakirlere yardımı sever, nerede yardıma muhtaç kimse olursa onun yardımına koşar, ashabına bu hususta emirler verirdi. İyiliksever ve cömertti. ...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi