AİLEDE MUTLULUĞU ENGELLEYEN HALLERE DİKKAT
Mutlu olmak herkesin hakkıdır. Özellikle bir arada mutlu ve huzurlu olmak için yuva kurmuş¸ üstelik çocukları da olan karı ve kocanın iyi geçinmeye¸ birbirlerine saygı ve sevgi göstermeye daha çok ihtiyaçları vardır.
Bir erkeğin¸ iş hayatında başarılı olmasının eşinin ona desteği ile yakından ilgisi bulunmaktadır. İyi bir aşçı olmasından çok¸ hanımın hoş ve güzel davranışlarıyla kocasına güven duygusu verip vermediği önemlidir. "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadı
Mutlu olmak herkesin hakkıdır. Özellikle bir arada mutlu ve huzurlu olmak için yuva kurmuş¸ üstelik çocukları da olan karı ve kocanın iyi geçinmeye¸ birbirlerine saygı ve sevgi göstermeye daha çok ihtiyaçları vardır.
Bir erkeğin¸ iş hayatında başarılı olmasının eşinin ona desteği ile yakından ilgisi bulunmaktadır. İyi bir aşçı olmasından çok¸ hanımın hoş ve güzel davranışlarıyla kocasına güven duygusu verip vermediği önemlidir. "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır." sözü bu manadadır.
Evin hanımı¸ beyine karşı memnuniyetini belirtiyorsa erkeğe güven gelir. Erkek¸ kendince şöyle bir inanca sahip olacaktır: "Eğer beni beğeniyorsa¸ gerçekten iyi bir kişiyim."
Kadın¸ erkeğini takdir ediyor ve ona inanıyorsa¸ kocanın içi güven duygusuyla dolup taşar ve önüne hangi mesele çıkarsa çıksın¸ onunla başa çıkabileceğini düşünerek evden ayrılır ve dünyaya meydan okumaya hazırlanır.
Ancak adam eve döndüğünde dırdır eden¸ sürekli şikâyetçi olan ve azarlayan bir eşle karşılaştığında bütün mücadele hevesi kaybolacaktır. Kadının eşinden duyduğu devamlı tatminsizlik adamı etkileyecek ve kendinden şüphelenmeye¸ güveni azalmaya başlayacaktır.
Hâlbuki eşini yüceltici davranan kadın ona kendine güven duygusu aşılamakla kalmaz¸ aynı zamanda onun insanlara karşı nezaket dolu ve iyi geçimli olmasını sağlar. Daha düşünceli ve anlayışlı hale gelmesini teşvik etmiş olur.
Tabii burada erkeğin de incitici davranışlardan kaçınması şarttır. Başkalarını kıran insanlar¸ aslında kendilerine değer vermiyorlardır. Kendi gözünde kendi önemini artırabilmek için karısını ezmektedir. Kendine saygısı o kadar düşmüştür ki en ufak eleştiriye bile tahammülü yoktur. Bu durumda kadın¸ kocasıyla tartışmaya girmemeli¸ alaycı ve kamçılayıcı sözlerden kaçınmalıdır. Bilmelidir ki¸ eşinin kendine saygısı kaybolmuştur ve bu tip hareketler sorunu büyütmekten başka işe yaramayacaktır.
Şakaya dikkat!
Yine mutluluğu engelleyen hususlardan biri de¸ şaka yapma ve takılmada dozun kaçmasıdır. Alaycılığın bünyesinde her zaman acımasız bir yan bulunur ve diğer insana kendisini küçülmüş hissettirmeyi hedefler. Hepimiz biliriz ki¸ insanlar yakın arkadaşları tarafından bile yapılsa şakalara maruz kalmaktan hoşlanmamaktadır.
Emine Hanım¸ muayene için geldiğinde eşinden yakındığı konuların başında bu geliyordu: "Sık sık benim kilolu olduğumu söylüyor. Çok üzülüyorum ve beğenilmediğimi düşünüyorum."
Gerçekten Emine Hanım¸ şişmanlık kompleksine girmişti. Eşi Hasan Bey ise rahattı: "Olur mu öyle şey" diyordu. "Ben sadece şaka olsun diye söylüyorum. Benim senin kilondan bir şikâyetim yok. Zaten fazla kilolu da sayılmazsın." Fakat Emine Hanım¸ bu şakayı ciddiye alıyor ve fazlasıyla üzülüyordu. Hasan Beyin¸ bu şekil şakaları yapmaması gerekiyordu.
Aslı Hanım ise kocasının ikinci hanım şakasından bunalıyor ve kafasına takıyordu. Kocası defalarca bunun sadece bir espri olduğunu söylediyse de yine kızgınlığı devam ediyordu.
Hâlbuki böyle soğuk şakalar yerine nezakette cömert davranılsaydı ne güzel olurdu! Övgülerde eli açık olunmalıdır. Sabah kahvesi iyi olmuşsa¸ bunu eşe söylemelidir. Keyiflenmekle kalmayacak¸ muhtemelen ertesi sabah kahveyi daha iyi pişirmeye gayret edecektir.
Eşler eşlerine teşekkür edebilecekleri şeyler aramalıdırlar. "Allah razı olsun." sözünü sık kullanmalıdır. Güzel sözler söylendiğinde¸ bu onları sizin için daha fazla şey yapmaya itecektir.
Bir gün yazar bir ağabeyle lokantada yemek yemiştik. Yemekten sonra ağabey ayağa kalktı ve aşçıyı bularak yemeklerin lezzeti için teşekkür etti. Aşçının bu jestten çok memnun olduğu tebessümünden anlaşılıyordu. Ağabeyimizin dışarı çıktığımızda bize söylediği şu sözlerini unutamıyorum: "Bu aşçıyı emeğinden dolayı kutlamak hem onu mutlu edecek¸ hem de daha gayret göstererek müşterilere daha lezzetli yemekler yapmaya çalışacaktır." Gerçekten haklıydı.
Tabii övgü ve nezakette de başta gelen şart¸ yine içtenlik ve samimiyettir.
Tebessüm önemli
Aslında karı-koca iletişiminin temeli erkek eve girerken atılır. Erkek¸ muhakkak tebessümle içeri adımını atmalı ve selâm vererek hal hatır sormalıdır. Kadın da onu yine tebessümle kapıda karşılamalı ve gününün nasıl geçtiğini merak etmelidir.
Tebessümün ifade ettiği şeylerden birisi "Senden hoşlandım¸ sana dostlukla yaklaşıyorum." mesajıdır. Diğer mesaj ise "Sen gülümsenmeye değersin."dir. Dostça duygular taşındığı ve eşe iyi hislerle bakıldığı gösterilmiş olacaktır. Fakat tebessümün içten olması şarttır.
Bir başka nokta ilgidir. Özellikle hanımlar beylerinin ilgisizliğinden çok sık yakınırlar. Evde yapılan bir değişikliği veya kıyafetindeki bir yeniliği erkeğin fark etmesi gerekir. Yoksa hanım kırılacaktır. Erkek¸ özel bir dikkat vermiş olsaydı fark edecekti.
Sefa SAYGILI
Yazar1. DİLEDİĞİNE MADDÎ VE MÂNEVÎ NİMETLERİNİ BOL BOL VEREN, RUHLARI BEDENLERE YAYAN El-Bâsıt da bir şeyi yayan ve genişleten demektir. Yüce Allah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-...
Yazar: somuncueditor
itap¸ çocuğun zihni¸ duygusal ve sosyal gelişiminde önemli bir uyarandır. Kitap okumayı seven çocuklar daha başarılı ve daha mutlu olurlar.itap¸ çocuğun zihni¸ duygusal ve sosyal gelişiminde önemli bi...
Yazar: Sefa SAYGILI
Osmanlı padişahlarının onuncusu, 89. İslâm halifesi olan ve “Muhteşem Süleyman” olarak anılan Kanûnî Sultan Süleyman 1494 (bir rivayete göre ise 1495)’te, babası Yavuz Sultan Selim’in sancakbeyi (vali...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
Son zamanlarda internet salonları hızla her tarafta açılıyor. 18 yaşından küçük öğrencilerle dolup taşan bu sağlıksız¸ tehlikeli iç karartıcı mekânlar¸ anne-babaların büyük dertlerinden bi...
Yazar: Sefa SAYGILI