AİLEDE EMPATİ VE DİĞERKÂMLIK
Ailemiz, gözlerimizi açtığımız ilk toplum birimidir. Okul çağına gelene kadar her şeyi ailemizden görür ve öğreniriz. Bizlerin bugünlere gelişinde, büyümemizde, gelişmemizde, eğitimimizde, velhasıl birçok konuda ailemizin etkin katkıları vardır. Ailemiz, kan bağı ile olduğu kadar sosyal olarak da en sağlam bağlarla bağlı olduğumuz bir yapıdır. Annemiz, babamız, kardeşlerimiz, eşimiz, çocuklarımız, amcalarımız, dayılarımız, teyzelerimiz, diğer akraba ve dostlarımızın hepsi de aile kavramı içerisinde yer alır. Onların bize olduğu kadar, bizlerin de onlara karşı birtakım görev ve sorumlulukları vardır. Aile içerisinde karşılıklı paylaşılacak en güzel şeyler, (sevgi, saygı, merhamet, hoşgörü, maddî ve manevî destekler), ailenin huzur ve düzen içerisinde bir süreç yaşaması için hayati bakımdan önem taşımaktadır. Eğitimin en önemli ve temel kısmı aile içerisinde olur. Kişi, eğer ailesinde gerekli ve doğru eğitimleri alamamışsa, bu, onun okul hayatına ve daha sonra hayatının diğer safhalarına yansır. Başarısız ve sorunlu öğrencilerin birçoğunun, aileden gelen yanlış eğitimlerden ve uygulamalardan, aile içi şiddet ve sorunlardan olumsuz yönde etkilenerek bu hâle geldikleri bilinmektedir. Sorunlar, sadece şiddet ve maddî yoksunluklar olarak değil, maddî imkânları çok geniş olan ailelerde de görülmektedir. Her istediğini her an önünde bulan, çeşitli problemlerinde sürekli ailesine dayanan, kendi hayat mücadelesi için kendinde yeteri kadar güç bulamayan gençler, ileride anne-babasını kaybettiklerinde dayanacakları başka güç bulamamakta ve sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu nedenle ailelerin, çocuklarının eğitimi, gelişimi, huzur ve mutluluğu için gereken fedakârlıklardan çekinmemeleri ve bunun yanında hayat mücadelesi için gereken antrenmanları da yaptırmaları, ileride karşılaşabilecekleri problemleri kendi kendilerine çözebilmeleri açısından önem taşımaktadır. Ailede sevgi, empati ve diğerkâmlıkla yaşar. Empati, karşıdakinin dünyasını anlamaktır. Empati, başkalarına, kendine davranılmasını istediğin gibi davranmaktır. Bu, kişisel ilişkilerimizi güçlendirmeye yarayan çok kuvvetli, insanî bir erdemdir. Empati, başkalarının görüşünü kabul etmemiz anlamına gelmez; sadece onu anlamaya çalışmaya hazır olduğumuzu ifade eder. İnsanların, bizimkilere uymayan, kendileri için geçerli olan kendi deneyimleri olduğunu kabul etmedikçe empati sağlayamayız. Herkesin dünyayı bizim gibi görmesini bekleyemeyiz. Gerçek empati, ancak kendi dışımıza çıkabildiğimiz, olay ve nesnelerin öteki insanlara nasıl göründüğünü anlamaya çalıştığımız zaman gelecektir. Diğerkâmlık ise “başkalarının yararını da kendi yararı kadar gözetme” ya da “diğer insanlara maddî veya manevî kişisel çıkar gözetmeksizin yararlı olmaya çalışma olarak tanımlanır. “Sizden biriniz kendisi için arzuladığı şeyi din kardeşi için de istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz.” (Buhârî, İman, 17) hadis-i şerifi de buna işaret etmektedir. Sevgi, saygı, hoşgörü, sabır, çalışkanlık, ahlâkî ve etik değerler açısından, bireyin şekillenmeye başladığı ilk kurum ailedir. Aile ne kadar eğitimliyse ve kaliteliyse, bu ortamda yetişen yeni birey de ona göre şekillenecektir. Aile kurumunun çöktüğü toplumlar da çökmeye mahkûm olmaktadır. Bu bakımdan aileye çok önem verilmeli ve ailenin kalkınması için bütün şartlar -kayıtsız şartsız ve bir an önce- seferber edilmelidir.
Selçuk ALKAN
YazarArap dilinden Türkçeye geçen ve "kardeş(im)" anlamına gelen "ahî" kelimesi, İslâmî kavramlardan biri olan uhuvvetin de tecellisidir. Ahîlik (akılık), Ord. Prof. Dr. Fuat Köprülü gibi bazı ilim adamlar...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
Osmanlı'nın Çalkantılı Yıllarında Yetim Bir Çocuk: Sultan İbrahim Osmanlı padişahlarının 18. si olan Sultan ...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
Kâinat, zıtlıklardan halk edilmiş bir sır muamması… Yaratan, elbet bir hikmet gereği halk etmiş bu tezatları… Biraz tefekkür edersek, hayat devr-i daiminin işleyişinin bu tezatlar silsilesiyle bir sin...
Yazar: Selçuk ALKAN
Bilindiği üzere peygamberlerin mucizeleri, kendi devirlerinde revaçta bulunan ve gelişmiş olan bilim ve sanata göre farklılık arz etmektedir. Bu durum, onların gönderildikleri kavimde kabul edilmeleri...
Yazar: Hamit DEMİR