ŞU ZORKUN'UN DAĞLARINDA
Şu Zorkun'un dağlarında
Açan çiçek olsa idim
Gurbet ilde yaşamaksa
Buralarda ölse idim
Bahrat'ın serin suyunu
Keldaz'ın sisli huyunu
Halayda sinsin oyunu
Terlerimi silse idim
O eski dostlar nerede
Hâtırâlar tek karede
Kaldı Karanlıkdere'de
Ben de biraz kalsa idim
Gençler ateşi yakarlar
Çıkan aleve bakarlar
Suya dalıp da çıkarlar
Ben de bir kez dalsa idim
Nerelerde Çataloluk
Mitisin'de alsak soluk
Perpillerse henüz koruk
Ellerimle yolsa idim
Çimenlikte kenger gibi
Papatyalar çember gibi
Saklı durur cevher gibi
Arayıp da bulsa idim
Hasret ateşi kor gibi
Vuslat ise pek zor gibi
Halep gösteriyor gibi
Orda biraz kalsa idim
Ayrılık gider zoruna
İniver ordan Zorkun'a
Kavuşup oğul,toruna
Sevinip de gülse idim
Şükrü ÜNAL
Yazar
Hayat el yapımı efsun döşer yollara Dünya susar başı göğe eren suya Bense sual sorarım cevapların geçtiği pusuya Dünyanın kalbini yalnız deprem mi kırar? Ya savaşların emzirdiği yetim ç...
Yazar: Mehmet SERTPOLAT
Boş duracak zaman değil yiğitler, Emaneti bize verdi şehitler. Dalında solmadan soylu ümitler, Yıkılmaz irade, iman olalım, Çağlar aşan kutlu ferman olalım. Bir ömür rahata veda ederek, ...
Şair: Bestami YAZGAN
Buyur ettim içeri ne geldi ise Hak'tan Amentü billâh dedim ser'e nakış eyledim Ne bekler cansız ceset üstündeki topraktan Karıştırdım bedeni yâr'e nakış eyledim Kavga niza gürültü ha v...
Yazar: Muhsin BAYRAM
Birçok peygamberin emektar sesi, Sanatların hası ahşap sanatı İsa’nın mesleği, Nuh’un gemisi, Musa’nın asası ahşap sanatı... Tahta çekiç, iskarpela, şişlerde, Duvarlarda, tava...
Şair: Halil GÖKKAYA